Doğan Cüceloğlu




KENDİ MİLLETİNDEN BİRİNE GÜVENMEK!
Prof. Dr. Jeffrey Brenzel, Yale Üniversitesi Lisans Öğrenci Kabul Bölümü Dekanı, 29 Mayıs 2010 yılında İstanbul’da konuştu. Dinleyiciler arasında ben de vardım. Bu konuşmasında, Yale Üniversitesine Lisans Öğrencisi kabul ederken nelere dikkat ettiklerini anlattı.
Konuşmasına şöyle başladı: "Türkiye’de üniversiteye öğrenci alımında kullandığınız sınav sisteminiz son derece nesnel; o nedenle hiç kimse şu ya da bu şekilde bir kayırma, ya da haksızlık yapıldığını söyleyemez. Daha sonra soruları herkes öğreniyor, soruların yanıtları biliniyor ve herkes bu ortamda ne kadar yapabildiğini görüyor. O nedenle insan kayırma olasılığı sıfırlanmış durumda. Güney Kore de sizin kullandığınız nesnel bir sistem kullanıyor.”
"Yale'de bizim kullandığımız sistem bu kadar nesnel değil, bizim kullandığımız sistem çok daha öznel. O nedenle bizim sonuçlarımız açıklandığı zaman haksızlık yapıldığını hisseden, yanlış karar verdiğimizi, hakkı yendiğini düşünen aileler ve öğrenciler oluyor. Sistemin öznelliğinden dolayı bu kaçınılmaz olarak ortaya çıkıyor. Ama biz bu öznel sistemden vazgeçmiyoruz, bütün bu eleştirilere rağmen aynı öznel sistemi kullanmaya devam ediyoruz.”
Tabii, hepimiz merak etmiştik, bizim üniversiteye öğrenci seçim sistemimizin nesnelliğinin üstünlüğünü söylüyor, kendi öznel sistemlerinin eleştirilere açık olduğunu belirtiyor, ama bu öznel seçimden vazgeçmiyorlardı.
Peki, niçin?
Şöyle açıkladı: "Uzun bir süre, mezun ettiğimiz öğrencileri takibe aldık, sınavlarda en yüksek puan alan öğrencilerin her zaman en yaratıcı ve en üretici insanlar olmadıklarını gördük. Toplumun gereksinimi olan girişimci, üretici, organize edici, yeni düşünce ve akımları başlatan kişiler nesnel sınav sonuçlarıyla tespit edilemiyor.”
Değerleri okurlarım, dikkatinizi çekerim. Bakın Yale Üniversitesi açık seçik bazı değerlere kendini adamış durumda: Topluma ‘girişimci,’ ‘üretici,’ ‘organize edici,’ ‘yeni düşünce ve akımları başlatan’ insanlar eğitmek.
Konuşmasına şöyle devam etti: "Öğrenciyi değerlendirirken bu kişiyi tanıyan öğretmenin, yaz kamp liderinin, spor koçunun, gönüllü olarak çalışmış olduğu sivil toplum örgüt yöneticilerinin mektuplarına, değerlendirmelerine akademik başarı kadar, bazı durumlarda akademik başarıdan daha fazla ağırlık veriyoruz."
Özür dileyerek yeniden dikkatinizi çekiyorum! Bakın Yale Üniversitesi kendine başvurmuş aday öğrencileri değerlendirirken kimlerin değerlendirmesine güveniyor: öğrenciyi okutmuş olan öğretmenler; gitmiş olduğu kampların liderleri, uğraştığı spor dalının koçu, gönüllü olarak çalışmış olduğu çevresindeki sivil örgüt toplumunun yöneticisi. Bun kişiler aday öğrenciyi ‘girişimcilik,’ ‘üreticilik,’ ‘organize edicilik,’ ‘yeni düşünce ve akımları başlatan kişi’ olarak değerlendiriyorlar.
Yale Üniversitesine öğrenci kabul ederken en çok üzerinde durdukları bir yön daha var, kişilerin kendi yaşamlarıyla ilgili vizyonları. Yani, bu kişi geleceğe dönük olarak kendini ne yapmaya adamış, yaşam felsefesi ‘ben’ anlayışı mı, yoksa ‘biz’ anlayışı üstüne mi kurulu? Ailesi, mesleği, toplumu ve dünyanın geleceği için gelecekte kendini nereye oturtuyor?
Prof. Brenzel Güney Kore'nin son üç yıldır kendini danışman olarak davet ettiğini, Yale gibi öznel bir sisteme geçmeyi düşündüğünü, çalışmalar yaptığını, ama buna bir türlü cesaret edemediğini söyledi. Koreliler, Koreli öğretmenlerin, kamp liderlerinin, spor koçlarının, sivil örgüt yöneticilerinin yazdığı değerlendirme mektuplarına, tavsiyelerine güvenemiyorlar. Bu güven zemini olmadığı için Koreliler nesnel bir sınav sistemini kullanmaya devam ediyorlar.
Tabii, konuşmanın sonunda benim kendime sorduğum bir soru oldu. Ve şimdi üzerinde düşünmeniz için aynı soruyu size sormak istiyorum: Neden Amerikalı Amerikalının yazdığı değerlendirme mektubuna güveniyor da, Koreli Korelininkine güvenemiyor?
Değerli okurlarım, bir toplumun geleceğindeki yaşam kalitesini belirleyen onun uygarlığının temelindeki değerlerdir. Bu temel değerler toplumun üyeleri tarafından paylaşıldığı oranda insanlar birbirlerine güvenirler.
Bu konuda daha dazla irdeleme yapmak ve üzerinde düşünmek isteyen okurlarıma GERÇEK ÖZGÜRLÜK kitabımı okumalarını öneririm.
Yaşamını kendi evrensel değerleri üzerine inşa etmeye çalışan tüm okurlarıma selamlar, saygılar.


Doğan cüceloğlu :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar