Ahlak Üzerine / Hasan Aktan 21.05.2020
Ahlak, iyilik ve
kötülük görüşlerinden ve bu görüşlerin dayandıkları kaide ve müeyyidelerden
ibarettir der Ahmet Ağaoğlu. Aslında genel tanımda bu ekseriyettedir. Yani
ahlak bir insanın ne yapmasını ve ne yapmamasını gösteren yargılardır.
Ahlak kavramı toplumlar
arasında farklılık göstermekle birlikte belirli ana hatlarda sözlü bir anlaşma
varmışcasına örtüşür. Ve bu örtüşme neticesinde ortak insani değerler ve
yargılar ortaya çıkar. Haysiyet, hürriyet ve adalet bu üç temel kavram aslında
ahlakında temel taşlardır ve bu yüzden evrensel insan hakları beyannamesi ile
her türlü iptidai görüşe karşı güvence altına alınmıştır.[1]
Bu geniş çaplı
ortaklık sonrası kendi toplum ahlakımızı tecessüsüne eğilelim. İslam
toplumlarında ahlak din etkisi ile beraber eski örfleride içinde barındırır
ancak genel iskelet din etkisi ile olur.
Toplumumuzun
geçmişine bakarsak ahlaki nazarda diğer medeniyetlere kıyasla gayet önde ve
ileri de bulunurken, bugün ne yazık ki bulunduğu durumda batı medeniyetinden
daha geride ve “ahlaksız”. Evet şimdi aklınızda hemen şimşekler çakabilir ve
hiddetlenebilirsiniz ama bu gerçekleri değiştirmez. Zina bizim toplumumuzda
kaçınılan ve ayıplanan bir durumdur-hatta zina yapan kadın diyelim çünkü ne
yazık ki bu durumda erkek değilde yalnızca kadının namusu söz konusu olur-.
Zina yapanı ailemizden ve eşrafımızdan uzak tutar kapıları kaparız.
Peki aynı durum
hırsız, dalkavuk, riyakâr, korkak, vefasız ve katil içinde geçerli mi? Bunları
toplantılarda veya meclislerde gördüğümüzde kabul etmemezlik yapıyor muyuz
cemaate? Veya dost olduklarımız arasında bunlardan biri yok mu? Hatta bunlar
biraz kıdemli olmuş ve enseleri kalınlaşmışsa vay siz o zaman görün izzeti,
ikramı, hürmeti...
Hatamız... Ahlakı
sadece cinsi münasebete inhisar ederek kendimizi Batı medeniyetine karşı daha
ahlaklı gösterme hülyasına kapılmak. Bu fikir elbette yanlış ve zararlıdır.
Ahlak cinsi müasebet ile sınırlı değil aksine daha gemiş ve güzel yargılarla
doludur. Hırsızlığı kötüler, riyakarlığı ayıplar, çünkü Ahlak hattı harekatını
din, aile, okul, edebiyat ve milli geleneklerden alır. Bizim sahip olduğumuz bu
kanllardan hangisi ahlakı sadece cinsi münasebete inhisar eder?
Zina evet ayıptır,
ancak ahlak sadece namustan oluşmaz. Bir bütün olarak varlıklarla ilişkilerimizde
doğruya yönelten ahlak iyi anlaşılmalıdır. Yoksa aydınlanma öncesi avrupa gibi
encycliqueler ile toplumu kendi ahlak kıstasları ile yargılamaya mahkum
ederler... Eve bu millet namusludur avrupadan da, asyadan da ama ahlak kısmını
artık varın siz düşünün?
[1] Bütün
insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana
sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler
Yorumlar
Yorum Gönder